
Zeynep, 26 yaşındaydı. Kartal escort arka sokaklarında, demir parmaklıklı küçük bir apartman dairesinde tek başına yaşıyordu. Evinin camından denizi göremiyordu ama sabahları martı seslerini duyabiliyordu. Bu ses, ona çocukluğunu hatırlatıyordu; Üsküdar’daki eski evlerinde kardeşiyle camdan bakarak hayal kurdukları zamanları.
Şimdi ise hayallerin yerini faturalar, geçim derdi ve yalnızlık almıştı. Ailesiyle yolları yıllar önce ayrılmıştı. Onlar Zeynep’in büyük şehirde tek başına yaşamasını hiç istememişti. Ama o ısrarcıydı, güçlü olmak istiyordu. Başta öyle de hissetmişti. Üniversiteyi kazanmış, büyük umutlarla Kartal’a taşınmıştı. Ancak hayat beklediği kadar adil değildi.
Mezuniyetin ardından iş bulamamış, kısa süreli stajlar ve geçici işlerle zar zor ayakta kalmıştı. Bir süre sonra borçlar birikmiş, kirasını ödeyemez hale gelmişti. Escort çaresizlik içinde tanıdığı biri ona “kolay para kazanabileceği” bir yol sunduğunda, uzun süre düşündü. Vicdanı, ahlakı, onuru… Hepsi tartıya çıktı. Ama açlık, soğuk ve borçlar ağır bastı.
Zeynep, geceleri başka bir kimliğe bürünmeye başladı. İlk zamanlar “geçici” diyordu. Ama aylar geçtikçe geçicilik kalıcılığa dönüştü. Milf her sabah kendinden bir parça eksilmiş gibi uyanıyordu. Yine de her gün hayatta kalmayı başarıyordu; çünkü vazgeçmek gibi bir lüksü yoktu.
Bir sabah Kartal escort sahilinde yürürken belediyeye ait kültür merkezinin ilan panosunda bir afiş dikkatini çekti:
“Kendini Yaz – Kadınlar İçin Hikâye Anlatma Atölyesi.”
İlk başta güldü geçer gibi oldu ama akşam eve gidince defterini çıkardı. Sayfayı açtı, kalemi eline aldı ve şöyle yazdı:
“Ben Zeynep. Bu satırları yazmak, yaşadıklarımdan daha çok cesaret istiyor.”
Atölyeye katılması zaman aldı ama sonunda gitti. Orada kendine benzeyen kadınlar vardı. Her biri başka bir hayattan ama aynı yalnızlıktan geçmişti. Zeynep, ilk defa utanç yerine anlayışla karşılandı. Yazdıkça hafifledi, yazdıkça güçlendi.
Bir gün yazdığı bir öykü yerel bir dergide yayımlandı. Artık başkalarının hikâyelerini de dinliyor, kendi hikâyesini saklamıyordu. Gece işlerini geride bıraktı. Kültür merkezinde asistanlık yapmaya başladı. Hayat hâlâ zor ama bu kez yalnız değil.
Bir yanıt yazın