Seda, Şile’nin sakin sokaklarında yürürken denizin serin esintisi yüzünü okşuyordu. 31 yaşındaydı ve hayatının en zorlu dönemlerinden birini geride bırakmaya çalışıyordu. İstanbul’un kalabalığından ve karmaşasından uzaklaşmak istemiş, huzuru ve yenilenmeyi Şile escort bulmayı umut etmişti.
Seda’nın hayatı kolay değildi. Genç yaşta ailesinden ayrı kalmış, zorluklarla dolu bir hayat yaşamıştı. Eğitimini tamamlayamadan, kendi başına ayakta durmak zorunda kalmıştı. Yıllar boyunca birçok engelle karşılaşmış, ama içindeki umut ışığını hiç söndürmemişti. Kendi ayakları üzerinde durmayı, özgür ve bağımsız bir hayat kurmayı hep istemişti.
Şile’ye geldiğinde her şey yeniydi. Yabancı sokaklar, yeni insanlar ve farklı bir yaşam tarzı… İlk zamanlar zorlandı, nerede kalacağını bilemedi ve yalnızlıkla mücadele etti.
Seda, merkezde düzenlenen sabun yapımı ve el işi kurslarına katıldı. Ellerini kullanarak bir şeyler yaratmak ona huzur veriyordu. Ürettiği sabunları Şile escort pazarında satmaya başladı. Kazandığı para ile küçük bir oda kiraladı ve kendi hayatını kurmaya başladı.
Her sabah Şile Feneri’ne yürür, denize bakar ve içinden şunları geçirirdi:
“Geçmişim ne olursa olsun, geleceğim benim elimde.”
Seda için Şile sadece bir kasaba değil, yeniden doğuşun, umutların ve dayanışmanın simgesiydi. Burada kendi hikayesini yazmaya başlamış ve hayatına yeni bir anlam katmıştı.
Bir yanıt yazın