Üsküdar escort akşamüstü sokakları kalabalıkla sessizliğin garip bir birleşimiydi. Vapurdan inen insanların ayak sesleri, martıların çığlıklarıyla karışıyor, sahile vuran oral dalgalar ise bu kargaşanın içinde bambaşka bir ritim tutuyordu. İşte o kalabalığın arasından genç bir kadın yürüyordu: Lina. Henüz yirmi iki yaşındaydı ama yüzündeki yorgunluk, gözlerindeki donukluk onun ne kadar ağır yükler taşıdığını belli ediyordu.
Lina’nın hayatı hiç kolay olmamıştı. Küçük yaşta ailesini kaybetmiş, akrabalarının yanında büyümek zorunda kalmıştı. Çocukken kurduğu hayaller, yoksulluk ve çaresizlik yüzünden birer birer elinden alınmıştı. Okulunu yarıda bırakmış, iş bulmaya çalışmış ama İstanbul gibi büyük bir şehirde kapılar ona hep kapanmıştı. Sonunda hayatta kalabilmek için istemediği bir yola sürüklenmişti.
Şimdi Üsküdar kondomsuz seven escort arka sokaklarından birinde, küçücük bir odada yaşıyordu. Duvarları rutubetli, tavanı akıyordu. Yazın bunaltıcı, kışın buz gibi olan bu oda onun tek sığınağıydı. Yalnızlığın ağırlığını çoğu gece derinden hissediyor, ama sabah olduğunda yeniden mücadeleye devam ediyordu.
En çok huzur bulduğu yer ise sahildi. Kız Kulesi’ni karşısına alıp oturduğunda, içindeki milf fırtınalar biraz olsun dinerdi. Denizin kokusu, martıların kanat sesleri ve vapur düdükleri ona kısa süreliğine de olsa başka bir hayatı hayal etme fırsatı verirdi. Kendi kendine, “Bir gün ben de özgür olacağım. Bir gün bu karanlıktan çıkacağım,” diye fısıldardı.
Ama gerçek, hayallerden daha acımasızdı. İnsanların bakışları çoğu zaman onu en çok seks bağımlısı yaralayan şeydi. Sokaktan geçerken fısıldaşmaları duyar, yargılayan gözleri hissederdi. Kimse onun hikâyesini bilmezdi, kimse çaresizliğini anlamak istemezdi. Oysa Lina’nın tek istediği, kendi ayakları üzerinde durabileceği onurlu bir yaşam sürmekti.
Bir yanıt yazın