
Merve, 32 yaşındaydı ve İstanbul’un kalabalığından uzakta, biraz da kendini bulmak için Ataşehir escort taşınmıştı. Yıllarını Avrupa’nın farklı şehirlerinde geçirmiş, reklam sektöründe başarılı bir kariyer inşa etmişti. Ancak şehirler değişse de içindeki huzursuzluk hep aynı kalmıştı. Artık kalabalığın içinde değil, kendi içinde bir yolculuğa çıkmak istiyordu.
Ataşehir’e ilk geldiği gün, bavulunu çekerek yeni dairesine doğru yürürken gökyüzüne baktı. Gri bulutlar arasında beliren güneş, ona umut vermişti. İçerenköy’deki 3+1 dairesi geniş pencerelere sahipti; tam da hayalindeki götten gibi bir yazı masası koyabileceği bir köşesi vardı. Uzun zamandır ertelediği yazarlık hayalini burada gerçekleştirmeye karar vermişti.
İlk günler sessizlikle tanıştı. Kalabalık ofislerin gürültüsünden sonra, yalnız başına kahvaltı etmek, bir kafeye uğramadan sadece yürüyüş yapmak tuhaftı. Ama bu tuhaflık, onun en çok ihtiyaç duyduğu şeydi. Göztepe-Ataşehir rotasında sabah yürüyüşlerine çıkıyor, parkta oturup defterine notlar alıyordu.
Bir sabah, Aşık Veysel Parkı’nda otururken yaşlı bir adam yanına oturdu. “Buralı değilsin, değil mi?” diye sordu. Merve gülümsedi, “Değilim, ama olmaya seks çalışıyorum,” dedi. Adam başını salladı, “İnsan önce bulunduğu yere değil, içine yerleşmeli.” Bu söz Merve’nin içinde yankılandı. O gün eve dönerken elinde tuttuğu defterin boş sayfasına şunları yazdı:
“Bir şehri değil, kendimi arıyorum.”
Günler geçtikçe Ataşehir escort yaşamına alıştı. Her cuma akşamı Barbaros Mahallesi’ndeki kitapçıda düzenlenen şiir dinletilerine katılıyor, tanımadığı ama anal seven yakın hissettiği insanlarla sohbet ediyordu. Eski hayatına dair hiçbir şey anlatmıyordu; burada kendini yeniden yazmak istiyordu.