
Nisanur, 22 yaşındaydı. Kartal escort yokuşlu sokaklarında yürürken her adımında geçmişinden uzaklaştığını hissediyordu. İstanbul’a gelişi bir kaçış değil, bir doğuştu onun için. Yağmur yeni dinmişti. Sahil yolundaki çay bahçelerinden birine oturdu, ılık rüzgâr saçlarını sert sikiş savururken gözleri denizdeydi. Maviye bakarken içindeki karmaşayı bastırmaya çalışıyordu. Kendisini burada, Kartal’da, yeniden kurmaya çalışıyordu.
Doğduğu yer, Siirt’in bir dağ köyüydü. Henüz çocukken annesinin yorgun yüzünden, kadın olmanın ne kadar zor olduğunu anlamıştı. Okula devam etmek istemişti ama 15 yaşında zorla evlendirildi. “Kız kısmı çok okursa evde kalır” demişti babası. Nisanur’un gençliği, istemediği bir evliliğin içinde susarak geçmişti.
21 yaşına geldiğinde bir gece, sabırsızca bastırdığı korkusuna rağmen, kararını verdi. Uyuyan evin içinde sessizce çıkmıştı. Bir çanta, biraz para ve kalbindeki sınırsız sex sınırsız korkuyla yola koyulmuştu. Günlerce Pendik’te sokaklarda kaldıktan sonra Kartal’a geldi. Burayı seçme sebebi denizdi. Sanki mavilikler ona sığınacak yer olacakmış gibi gelmişti.
Kartal Belediyesi Kadın Dayanışma Merkezi’ne gittiğinde, ilk kez biri onu dinlemişti. Orada barınma imkânı buldu. İlk zamanlar içine kapanıktı ama özellikle mutfak eğitiminde kendisini buldu. Yaptığı yemekler hem kendine olan güvenini arttırdı hem de başkalarına iyi geldiğini görmek onu iyileştirdi.
Bir ay sonra, Kartal escort küçük bir lokantada iş buldu. İlk maaşını aldığında gözyaşlarını tutamamıştı. Bu para sadece geçimini sağlamakla kalmamış, ona yıllardır hissetmediği bir değeri de vermişti: kendi emeğinin karşılığını.
Sahil yolunda yürürken mırıldandı:
“Beni yok sayan bir geçmişten geldim ama Kartal escort ben varım. Kendi ayaklarımın üstündeyim.”
Artık yalnız değildi. Her yeni gün, Nisanur’un kendini yeniden inşa ettiği bir sayfa oluyordu.